1-
Dünyama geldim, ve kesin olarak biliyorum nasıl geldiğimi, Ayetlerin
rehberliğinden anladığım bir iş için geldim, Önümde
bir rehber gördüm ve uydum, Keşke
bilseydim nasıl saptı insanlar bu rehberden, Keşke bilseydim! |
|
|
|||
2- Bilinmeyen bir sır değildir bu
varlığın durumu, Allaha
götüren birer harikadır evrendeki her şey Yaratılışa
tanıktır karadaki ve denizdeki varlıklar, Keşke
bilseydim nasıl saptı insanlar bu rehberden, Keşke bilseydim! |
|
|
|||
3-
Ata Adem peygamberdir, her şeye gücü yeten Allahın
yaratışıdır bu, Onu
seçti, ona doğruyu gösterdi ve ona müjdeci dedi, Ona
katından ilim kaynağını verdi, aydınlatsın
diye; Keşke
bilseydim insanlar onu nasıl görmez, Keşke bilseydim! |
|
|
|||
4-
Atam gibi, rabbim göstermiştir bana doğruyu emin ruh ile, Bir
peygamberden diğeriyle gelmiştir bize zikr-i mübin, Hakkın
ışığında görürüz gizli gaybın gizemini; Keşke
bilseydim nasıl saptılar onun doğru yolundan? Keşke bilseydim!! |
|
|
|||
5- Ol
dedi rabbim, ben de oldum, sonra da bugün canlı oldum, Elimdedir
gemimin dümeni, nasıl istersem, Özgürüm
seçimimde, ister asi ister razı olayım, Apaçık
gerçekten saptılar, nasıl saptılar? Keşke bilseydim! |
|
|
6- Bir gün sordum denize: İnsanlara cevap
vereyim mi senin adına? Cevap
verdi deniz: Haydi, iftira sözlerden bıktım artık, Sen
de benim gibi rabbimin yaratığısın, ve doğruluk
fışkırıyor senden, Keşke
bilebilseydim, hak olduğu halde ne çabuk unuttular bunu, Keşke bilebilseydim! |
|
|
||||
7- Ey
deniz, yeter artık senin hakkında söyledikleri uydurmalar, İşte
sahil, biliyor senin önünde diz çöktüğünü, İşte
nehirler, sana akıtıyor onları Allahın gücü Sanıyorum
şöyle dedi dalgalar köpürdüğünde: Keşke bilebilseydim! |
|
|
||||
8-
Yücesin sen ey deniz, ah! Ne yüce durumun! Bir
esir değilsin ey deniz. Sapıtmıştır esir
olduğunu söyleyen. Sen
itaat edensin ey deniz, senin gizemini yaratana, Keşke
bilseydim bunu nasıl esaret dediler? Keşke bilebilseydim! |
|
|
||||
9-
Sen ey deniz, itaat edersin Allaha, emrettiği şeylerde, Bir
de bakarız, suya kandırır yeryüzünü ve ağaçları
bulut, Yağmur
yığınları kılar Allah bulutları, Keşke
bilseydim, nasıl akıl erdiremediler sana? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
10-
Rahman olan rabbimiz akıttı rızkımızı senden ve
çevrenden, Ve
gösterdi bize, onu nasıl derleyeceğimizi, senin erdemini inkar etmeden, Ve
dalgaları nasıl geçeceğimizi, senin heybetinden korkmadan, Keşke
bilseydim, insanlar seni ne kadar kötü anladılar? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
11-
Sen ey deniz, benim yararımasın, toprağım ve havam gibi, Yücelerinde
güneş ısı ve ışıktır gökyüzüm için, Bir evdir
gecenin karanlığı, yorgunluk ve çabamdan sonra, Keşke
bilseydim, rabbimin iyiliği nasıl unutulur? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
12-
Allah seni de benim gibi yarattı, içinde sedefler ve kumlar var, Allah
beni sudan ve çamurdan yarattı, asıl olan bu. Sonra
akıl ile şereflendirildim, ruhun üflemesiyle yücelirim, Allahın
akıl ile ödüllendirdiği kimse nasıl unutur? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
13-
Bir denizim ben ey deniz, kıyıları kıyıların
olan, Seni
kuşatan da umulan yarınla dün, Yok
olacaksın sen, ve insanların sonsuzluğu gerçektir bundan
sonra, Nasıl
unuturuz, benliğimize kapılarak, ebedilik yurdunu? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
14-
Leyla gibi kaç genç kız ve Mecnun gibi kaç delikanlı Dalgaları
dinlediler şafakta, ibadet edip Allahı yüceltirken dalga, Coştu
iman her ikisinin yüreğinde ve dedi ki: Dalgaların
da duası vardır, bilmiyor musun? Keşke bilebilseydim! |
|
|
||||
15- Duası
vardır evrenin : tesbih ve zikir, Şarkısı
vardır kuşların : tamamı hamd ve şükür, Yüceltir
yaratıcıyı deniz, gezegenler ve çiçekler, Keşke
bilseydim, nasıl unutur rabbini kul? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
16-
Nice krallar çevrende gece kubbeler kurdular da, Sabah
oldu, fakat yerinde bulamadık sisten başka bir şey, Onların,
ey deniz, var elbette hesapla karşılaşacakları bir günleri, Hangi
mülk onları kurtaracak o sırada? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
17-
Söyle bana ey feleğin kitabı, var mı onun öncesi ve
sonrası? Bir
gemiyim ben onda, o ise engin bir deniz, Yok
benim bir amacım, var mı feleğin benim gidişimde bir
amacı? Böyle
söylediler! Peki dinlediler mi benim cevabımı? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
18- Nereden
bileyim rehbersiz, gaybın mahiyetini ve boyutlarını? Nice
yaratık kıpırdar çevremde, ve ben görmem onları, Belki
serçe bir şey görür, benim gözümden kaçan, Keşke
bilseydim, rehbersiz nasıl bilirim? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
19-
Aklım alır ilmi beş duyudan, Eksik
ve karmaşık görecektir ilmi, onun dışındakilerle, Nasıl
hüküm verebilirim ilimsiz, hayattan ve
hayatın ters yüz edilişinden? Keşke
bilseydim, nasıl razı olur insanlar bilgisizliğe? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
20-
Güzellik, mükemmellik ve uyum vardır evrende, Yemyeşil
yaprak açar bitkiler, ve rızk alınır ondan, Meyveler
vardır güneş ışınından, en güzel tada sahip, Bir
rolü vardır güneşin, nasıl unutulur bu? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
21-
Yemyeşil yaprak açar bitkiler, ve hava temizlenir onunla, Zehir
vardır insanların nefes verişinde, bitkinin köklerinde
yükselen, Yok
olur zarar onda ve kalır insanlara yararlı olan, Bitkinin
de bir rolü var, nasıl unutulur bu? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
22-
Yemyeşil yaprak açar bitkiler, ve artar onunla iyilik, Sıra
sıra dizilmiş hurmalar rızkımızdır yükselen
hurma ağaçlarında, Ne
kadar yararlı koku ve nektar verir bitkiler, Ekinin
de rolü vardır, nasıl unutulur bu? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
23-
Yemyeşil yaprak açar bitkiler, ve parlar onunla otlaklar, İşte
koyunlar yaşıyor bak, her yerde otlayarak, Ve
süt ve ete çeviriyorlar otları, açlar için, Koyunların
da bir rolü var, nasıl unutulur bu? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
24-
Bir ay var, gümüşsü ışığında deliller ve büyü
olan, Çeker
denizi kendine, gel-gittir o, Ve
izlediği bir yörünge var, bir hilaldir o, sonra dolunay, Bir
durumu var ayın da, nasıl göz ardı edilir bu? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
25-
Bir güzellik, mükemmellik ve dayanışma vardır evrende, Yoktur
onda bir itişme, eksiklik ve aldatmaca, Bir
sevgi ve dayanışma vardır bu evrenle insan arasında, Bir
rabbi vardır evrenin de, nasıl unutulur bu? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
26-
Bir bağ vardır kara, denizler ve gökler arasında, Nice
bağlar gördük insanla evren arasında, Nasıl
söylerler: Amaçlı değil, rast gele diye? Nasıl
söylerler Yaratıcısı yoktur evrenin diye? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
27-
Bir delil gördü akıl, evrenin kitabında okunan, Bir
tanrısı vardır evrenin, mahlukatı yaratan ve kuran diye, Allahı
buldu akıl, böyle başlar hikmet, Nasıl
saptılar, doğru yol akılla kavrandığı halde? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
28-
Bir delil gördü akıl evrenin harikasında, izlenen, Bir
tanrısı vardır evrenin, en iyi yaratan her şeyi diye, Ancak
akıl sınırlıdır, Allahın bilgisi ise en
geniş, Akıl
gaybı nasıl bilir rehber olmadan? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
29-
Kesinlikle kavradı akıl, Allahın gaybı bilen
olduğunu, Nasıl
kalır akıl yollar arasında şaşkın biri olarak? Allah
göstermiştir ona vahyi, net ve canlı olarak, Nasıl
bilir akıl gaybı, vahiy olmadan? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
30-
Bir elçi gönderdi Allah, bol ilmi bildiren, Neredeydik?
Nasıl geldik? Ve dönüşümüz nereye? Doğru
bir vahiy, kendi katından; hak yolu, aydınlatılmış, Keşke
bilseydim, nasıl uzaklaşır akıl ondan? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
31-
Evrendeki her şey yaratılmıştır benim için, ey
deniz; Bir
amacı vardır insan hayatının, boşa değildir
dünya, Bir
rol için yaşıyorum, sözüm ve eylemim var bu rolde, Akıl
doğru yolu bulur böyle, nasıl saçmalar? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
32-
İnsanların sırları en iyi bileni rabbini bilenidir, Bilmeceler
yoktur akıl için, yolunda yürüdüğünde, Başta
bulur Allahı ve hak aydınlatır onun aklını, Nasıl
sapıtır akıllı kişi doğru yolunu? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
33-
Hiçbir bilmece yok gönlümde, cevabını kavrayamadığım, Hiçbir
şüphem yok,doğru yola dönmüştür yüreğim, Bir
yol var Allahın kitabında, görürüm onda doğruyu, Keşke
bilseydim, nasıl saptı insanlar ondan? Keşke bilseydim! |
|
|
||||
34-
Yüreğimde, ey deniz, sırlı ışıklar var, İman
parıltıları ışıldar onlardan, ben ferahken, Bunun
için artar sevgim, daha fazla yaklaştıkça, Keşke
bilebilseydim, insanları da kendim gibi görebilecek miyim? Keşke bilebilseydim! |
|
|
35-
Kabirler arasındayken demiştim ruhuma: Çukurlardan
başka yerde gördün mü güvenlik ve rahatı? Cevap
verdi: İşte güvenliğim, nimetim ve müjdeler, Azığını
hazırla ve hazırlan, şüphen mi var? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
36-
Konuş ey kabir, söyleyin ey kumlar, Bedeni
içinize aldığınızda ve eş dost çekip
gittiğinde, Nasıl
döndü ruh bedene ve kulak verdi soruya? Bir
sınav vardır kabirde, nasıl unutulur bu? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
37-
Sormuştum kabire: Hangi misafir başarılı sende? Zengin
mi, makam sahibi mi, yoksa güçlü mü kurtulan? Cevap
verdi bir ses: Kalk da iyice bak, amellerin ne kadarı salih? Bir
sınav var kabirde, nasıl unutursun bunu? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
38- Ya
bir nimet var kabirde ya da sürekli bir azap; Bize
aklımız göstermiştir yüce iyilik sahibi Allahı, Ve
vahiy gelmiştir bize, sırat-ı müstakimi gösteren. Dostum!
Bilgisizlik nasıl yüz çevirtir ondan!? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
39-
Dostum! Herkes bir olmaz bu kabirlerde, Bazıları
yaşamıştır hayatını Rahman ve Ğafûrun
yolunda, Bazıları
da yaşamıştır aldatıcı şeytan yolunda, Keşke
bilseydim, eşit olsalardı nasıl bir adalet olurdu? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
40-
Şüphe duyma, herkes eşit olmaz bu çukurlarda, Kimisi
iyilik kazanır, hidayet basiretin ışığıdır
zira, Kimisi
de kötülük kazanır, şaşkının uyarılmasına
rağmen, Dostum!
Nasıl bir haksızlık olurdu, eşit olsalardı? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
41-
Şüphe duyma, herkes eşit olmaz burada, Kimisi
ebediliği hak etmiştir, cennet bahçeleri içinde, Kimisi
ebediliği hak etmiştir, cehennem ve duman içinde, Ölümden
sonra diriliş vardır, nasıl unutulur bu? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
42-
Yok olup boşa gitmez zaman kabirlerde, Ancak
zaman, bizim için, bir ömür ve getirisi olacak bir birikim yapmaktır. Ömrün
meyveleri toplanır ölüp gittikten sonra, Dostum!
Kurtulacak mısın artık fırsatı kaçırmadan önce? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
43-
Konuş ey kabir, söyleyin ey çürümüş kemikler, Dürüp
bükmedi ölüm düşlerinizi, dünyalık şeyler sona erse de; Kalır
amel defterinin sayfaları, karşılaşacağız
umduğumuzla, Niyet
ettiğini elde eder herkes, şüphen mi var? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
44-
Dostum! Ölüm bir geçiştir insanlar için, Bir
yoldan diğerine, düzen ve intizamla, Yok
olup gitme değildir bu, tekrar dirilip kalkacağız
yığınlardan, Başlangıçtaki
yaratılış gibi; yoksa şüphe mi ediyorsun? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
45-
Dostum, bir bilmece değil bu, perdeler arkasında, Cenine
sor, kalacak mı karanlıkta, ışık olmadan? Bir
şey değildi önceden o; yeniden diriliş günü de böyle, Görünen
bir tasviridir cenin, yeniden dirilişin,
şüphe mi duyuyorsun? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
46-
Dostum! Sürekli ikamet yeri değildir dünya, Geçip
gideceğiz: önce kabir, sonra diriliş ve kıyamet; Ebedilik
orada gerçekten; nice belirtilerini gördük, Bir
hatırlatma var ana rahminde, hem de ne hatırlatma! Keşke bilseydim! |
|
|
|||
47- Yok
rahimde ne su, ne yemek, ne de gökyüzü; Yok
rahimde ne güneş, ne hava, ne de ışık; Bir
parçacık var onda sadece, aslında değeri olmayan, Kabire
benzer rahimler, bunu nasıl unuturuz? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
48- Apaçık deliller vardır rahimlerde,
akıllı için, Nasıl içinde hapsetti,
sonra büyüttü, attı ve boşaldı, Bir hayattan diğerine? Ve
böylece şekil tamamlandı? Diriliş şeklini
göreceksin, hala şüphe mi ediyorsun? Keşke
bilseydim! |
|
|
|||
49- Şüphe
duyma yeniden dirilişte, kolaydır bunu anlamak, Kalk,
bak ve düşün güvercinin uçan yavrusunu, Bir
ölüydü çamur ve kireçten yapılmış bir zarda, Keşke
bilseydim, nasıl kıpırdadı içinde ruh? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
50-
Şüphe duyma, kalk ve bak, gece nasıl gösteriyor
şafağı, Kalk,
bak ve düşün, nasıl suluyor bulutlar çölü, Kalk,
bak ve düşün, nasıl çiçek veriyor yeryüzü? Nice
hayat vardır ölümden sonra, nasıl unuturuz bunu? Keşke bilseydim! |
|
|
Kavga ve Mücadele
صراع و عراك
51-
Bir uyum vardır ruhumda, güven ve esenlik yayan, Bir
melek eşlik eder ruha, sevgi ve uyum saçan, Sevinç
dolar yüreğim ve doğru yolunu bulur, rabbime ne zaman yakarsam; Keşke
bilseydim, nasıl unuturum rabbimi anmayı? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
52-
Bir uyum vardır ruhumda, güven ve esenlik yayan, Vahyi
tanırım onda ve kovarım bulutları yüreğimden, Hiç
şüphem yok evrenin bir düzeni olduğundan, Bir
hastalıktır bu şüphe, hem de ne kadar dert veren! Keşke bilseydim! |
|
|
|||
53-
Bir uyum vardır ruhumda, güven ve esenlik yayan, Helalini
bilirim hayatın, hoş gelmez bana haram, Işık
bağışlamıştır Allah bize, yolunu kaybeder
ışığı görmeyen, Nasıl
sever bazıları karanlıkta yaşamayı? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
54- Belki bir kavga ve mücadele görürüm ruhumda, Tuzak kuran bir düzenbaz sebep
olabilir buna, Elinde yemler, ölümü
koymuş arasına; Fakat hiç uymadım ona,
nasıl kulak veririm şeytana? Keşke
bilseydim! |
|
|
|||
55-
Kalbim andırırken kuşluk vakti yemyeşil bir ormanı, İçinde
çiçekler, öten kuşlar ve ırmaklar olan, İkindi
oldu da kalbim kabir gibi ıssız bir çöl oluverdi, Şeytan
mı vesvese verdi ona fısıltılarla yoksa? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
56-
Bazen şikayet ederim dertler, sıkıntılar ve zorluklardan, Fakat
yöneldiğimde rabbime dua ile, Çeker
gider dertler, duruluk akar sonra, Allahım!
Nasıl yüz çeviririz sana dua etmekten? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
57-
Bir melek vardır ruhumda, aydınlık ve mutluluk saçan, İyilik,
güzellik ve kulluk akımını yayarak; Şeytanın
vesvesesini ve onun inadını güçlendiren şeyleri
uzaklaştırarak; Hangi
dostluk, hangi müjde vardır bunun ötesinde? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
58-
Dostum! Bir kuruntu değildir cin ve melek meselesi, Elektriği
gördün mü sen? Yahut kavrayabildin mi sırrını onun? Görüyor
musun, kanını temizlemek için akan havanın
akışını? Nasıl
yok sayabilirsin görmediğin her şeyi? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
59-
Şüphe duyma varlığından, hem şeytanın hem meleğin, İşte
evren geniş, yıldızları ve balıkları var, İyice
bakarsan dostum, göreceksin kendinden başka yaratıklar, Niye
iyice düşünmüyorsun gök yüzünü? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
60-
Dön hür ve özgür olarak, sevinç içinde, ey şaşkın, Çöz
bağları şüpheden ve aldatıcı şeytana boyun
eğişten, Mutlu
yaşa bahçelerde, dirilişe inanarak, Nice
deliller var güneşin ışığı gibi, yol gösteren! Keşke bilseydim! |
|
|
|||
61- Kalk
şafakta vakti ey şaşkın, göreceksin ışık
kafilesini, Seni
çağırıyor derinlerdeki ses, Rahman ve Şekûr olan Allaha, Kalk
ve boyun eğ, hakka dönerek, bağışlayıcı Allaha Sesleniyor
tevbeleri kabul eden! Uyacak mısın emrine? Keşke bilseydim! |
|
|
|||
62-
Hiçbir şeyi göz ardı etmiyorum geçmiş hayatımdan, Hiçbir
şeyi inkar etmiyorum gelecek hayatımdan, Bir
özüm var, ruhumdur o benim, ve sonsuzdur o, Sonsuzluk
yurdudur ölümden sonraki yerim, BEN
BİLİYORUM! |
|
|